Döngüsel Ekonomi Birimi
Döngüsel Ekonomi Biriminin Amacı
Döngüsel ekonomi ve sürdürülebilirlik ekseninde akademik ve uygulamaya yönelik çalışmalar yürütmek;
Eğitimler düzenlemek, projeler geliştirmek;
Üniversite-sanayi-STK işbirliğinde ‘Döngüsel (tasarruf)’ temelli toplumsal farkındalığı arttırmak;
Sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda sadece ulusal değil, uluslararası diyaloğu güçlendirerek uzun vadede uluslararası
düzeyde bir merkez olabilmek ve akademik birikim yapmak.
Üniversitemizden başlayarak, tüm ülkemizi ‘sürdürülebilir’ kılacak döngüsel ekonomiye geçişini sağlamak.
Teknolojik gelişmelerle birlikte şekillenen sektörlerin; organik tarım, sanayi 4.0, paylaşım ekonomisi gibi sektörel güncel adlandırılmaları; ‘sürdürülebilirlik’ paydasında birleşmeleriyle birlikte hepsini döngüsel ekonomi çatısı altında toplamıştır.
Bu çatı altında toplanan sektörler ve ekonomik birimler için en azından bir yol göstericiye ihtiyaç vardır.
İklim ve çevredeki olumsuz gelişmelerin sürüklemesiyle öne çıkan sürdürülebilirlik kavramı bugün sirküler/döngüsel ekonomi olarak adlandırılan yeni bir ekonomik yapıya geçişi hem bireyler/şirketler için hem de şehirler/ülkeler için zorunlu kılmaktadır: Yani aslında dünyamızı…
Mikrodan makroya tüm ekonomik birimleri (bireyler, hanehalkları,firmalar, ülkeler), tarımdan hizmetlere kadar tüm sektörleri, kurumları, şehirleri, tüm bilim dallarını ve onların işbirliğini içeren döngüsel ekonomi; moda bir söylem, popüler bir trend sonucu ortaya çıkmamış, bir dönüşüm zorunluluğunun devamında şekillenmiştir.
Yeşil ekonomi, donat/simit ekonomisi, paylaşım ekonomisi gibi farklı isimlerle, farklı yönleriyle öne çıksa da döngüsel ekonomi tüm bu ekonomik gelişmeleri kapsayan ve hepsi ile işbirliği içinde olan yeni bir yapıyı temsil etmektedir.
Döngüsel ekonomiye geçişte üniversitelerin yol gösterici ve önder olarak ortaya çıkması ve de özellikle iktisat fakültelerinin bu sorumluluğu alması yeni ekonomik yapının inşası açısından kaçınılmazdır.
Gerek akademik çalışmalarla teorik düzeyde, gerekse de yürüteceği projelerle uygulama sahasında ‘doğal öncü’ olması beklenen üniversiteler, gelişmiş ülkelerde örnekleri daha sıklıkla görülen departman, merkez vb açmak suretiyle bu faaliyetlerini hem daha sistemli hem de daha görünür kılmışlardır.
İstanbul Üniversitesi’nin de böyle bir 'birim' açarak Türkiye’de bu anlama ilk ve öncü olması, Türkiye’nin en köklü üniversitesi için de değerli olacaktır.
Söz konusu birimin kapsayıcılık açısından ‘DöngüselEkonomi’ olarak da adlandırılması hem birimin trend adlandırmalardan uzak sürekliliği hem de tekliği açısından önem arz etmektedir.